Oysa bir bakış, bir duraksama… Bir yabancılık hissi çöker anın içine. Fark edilmez ama hissedilir. Sonradan gelir tokat gibi:
Zaman geçer. Geriye dönüp bakınca, o günün sessizliği çınlar kulakta. O vedanın kısa cümleleri, o eksik sarılış… Her şey yeniden yaşanır zihinde, binlerce kez. Ama hiçbir tekrar, o anın yerini tutmaz.
Bilenler de olur elbet. Son kez baktığını anlayan gözler, titreyen eller… Ama yine de konuşulmaz. Cesaret edilemez. Çünkü bazı vedalar, konuşulursa gerçek olur. Susmak, bir tür inkar gibidir. Belki bu suskunlukta umut kalır sanılır.
En çok da susmalar acıtır. Söylenmeyen sözler, sarılmayan anlar. Bir cümlelik cesaretin eksikliği, yıllarca taşınır kalpte.
İnsan birini son kez gördüğünü ne zaman anlar? Belki o an gözleri dolduğunda. Belki yıllar sonra, aynı sokaktan geçerken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder