21 Kasım 2024 Perşembe

İki/Giriş

●Giriş●〰

Sıla denilen yere ulaşmak için yanıma can yoldaşım, biricik arkadaşım ve bütün kararlarımın arkasındaki en bilir kişi olan, bütün monologların baş muhalifi Ratio’yu, nam-ı diğer Aklım’ı alacağım. Lakin kendisinin su sıralar sağlığından pek bir endişeliyim. Onun bu durumu, varmak istediğim yere beni ulaştıramazsa diye de kaygılıyım. Yine de tek övüncemin, beni sonuca ulaştırmak konusunda yarı yolda bırakmayacağına olan inancım tam.

Hiçbir anlam göremediğim bu dünyayı anlamamda bana oldukça yardımcı olmuştu. Tabii bazen kontrolünü kaybedip benim isteklerimin aksine gidip güvenimi sarstığı ve bazen de çıkardığı sonuçları sevmediğim, hatta kendisinin hiç olmamasını dilediğim zamanlar bile olmuştu.

Tabii bu noktada ben ve aklım arasına ince bir çizgi çekmek istiyorum. Çünkü benim estetik arayan gözlerim nedeniyle mistisizm peşindeki zayıf kişiliğimin aksine, onun her şeyi reddeden kendici kişiliği arasında, benim bile tahayyül etmekte zorlandığım korkunç derecede düzensiz bir çatışma söz konusu. Bunun nedeni ise onun içimde, benden ve ben oluşundan başka hiçbir şey olamaz.

Sonuçta, düşünmemi sağlayan da, vazgeçiren de ve sonunda reddeden de o. Bu kadar çatıştığım aklımla böylesine zorlu bir arayışın içine dalmak her ne kadar güvenilir görünmese de, en azından şimdiye kadar hep iyiliğimi isteyen ve en çok güvendiğim de o. 

Her zaman olduğu gibi şimdi de beni, bu bir zamanlar var olan her şeyin bütün güzelliklerinden, anlamından ve canlılığından arındığı, zamanın bir anlamı olmadığı ve mekanın ise adeta boş bir sahneye dönüştüğü, göklerin kan kırmızı halinin her tarafı saran o kapkaranlık bulutlar ile geceyi günün her saati gibi hissettirdiği, her adımda yakut rengindeki ateşlerin arasında kımıldayan kule dönüşmüş dünyadan da kurtaracağına adım kadar eminim. 

Bu dünyanın her nefeste ciğerleri parçalayan zehirli atmosferi her ne kadar hayatı yaşanılmaz kılsa da burada kendime oluşturduğum kabuk içerisinde tamamıyla güvendeyim. 

Dışarıdaki zemin, kırık dökük, çürümüş ve devrilen yapılar arasında kaybolmuş. Her adımda bir gölge gibi kaybolan yollar, dört bir yanda hala varlıklarını hissettiğim ancak bu ateşler içerisinde yanan insanların silüetleri var. Onlar, sonsuz bir boşlukta bir noktadan diğerine acılar eşliğinde hareket ediyor, ama aslında hiçbir yere gitmiyorlar. Kendi ölü bedenleriyle savaşan bu insanlar, yalnızca çürüyüp kaybolmuş ve yakıcı bir ateşin içinde sıkışmış birer ruh gibiler. 

Burası, ruhunun sıkıştığı, çürüdüğü ve çözündüğü bir yer. Her şeyin kaybolduğu, ama en nihayetinde bir sıla, bir huzur arayışıyla terk edilmek istenen bir hiçlik evreni.

1 Kasım 2024 Cuma

Bir/Epigraf

●Epigraf●〰

Rüyamda eski bir silueti gördüm. Çok özlediğim ama asla yanımda istemediğim. Yüzümde buruk bir gülümsemeyle kalktım ve hemen yastığa geri kapadım gözümü, devam edeyim diye. Olmadı. Her şeyi hatırlayan ben yüzünü ikinci defa hatırlayamadı.

Oysa son kez sende sevilmemiş miydim?

İki/Giriş

〰 ●Giriş ●〰 Sıla denilen yere ulaşmak için yanıma can yoldaşım, biricik arkadaşım ve bütün kararlarımın arkasındaki en bilir kişi olan, bütü...